Pembe akçaağaç güvesi (Dryocampa rubicunda)

Pembe akçaağaç güvesi (Dryocampa rubicunda), Saturniidae ailesine ait, ipek güvelerinin en küçüğüdür. 1793 yılında Johan Christian Fabricius tarafından tanımlanmıştır. Sarı- pembe renkli bantlara ve 3,7–5,0 cm’lik kanat açıklığı sahip pembe ön kanatları vardır. Bu genel renklenme büyük ölçüde değişim gösterebilmektedir. Pembe akçaağaç güvesinin ön kanatlarındaki pembe pigmentasyon derecesine göre beş farklı renk sınıfı kaydedilmiştir (koyu, orta, açık, iz ve eksik). Erkek güveler genelde daha koyu pembe renk sınıflarına (koyu ve orta) girerken, dişi güvelerin çoğu daha açık pembe renk sınıflarına (açık ve iz) girmektedir. Ek olarak, Yetişkin dişi pembe akçaağaç güvelerinin ön kanatlarında pembe karın kenarlarının yanında pembe işaretler bulunan yünlü gövdelere de sahiptirler.
Pembe akçaağaç güvelerinin tırtıl formları yeşil çizgili akçaağaç kurtları olarak bilinmektedir ve akçaağaç yapraklarının alt tarafına soluk yeşil yaklaşık 150 ila 200 yumurtayı bırakırlar. Genç larvalar, siyah başları ve siyah dikenleri ile soluk sarı görünümüne sahiptirler. Larvalar yaklaşık olarak 4 haftada tamamen büyümektedirler. Şekil 1’de gösterildiği üzerine yedi sıra koyu yeşil uzunlamasına çizgilere, iki sıra siyah dikenleri ve ikinci torasik segmentte iki büyük boynuzu sahip olan parlak kırmızı-pembe başları ve soluk sarı-yeşil gövdeleri bulunmaktadır. Dryocampa rubicunda güvelerinin çoğu akçaağaç ile beslenmektedirler ve neredeyse tüm yapraklarını tüketirler, büyük ağaçların veya ağaç dikimlerinin yapraklarını hızla dökebilir.

Fotoğraf: Brody J
Pembe akçaağaç güveleri genel olarak Kuzey Amerika’ya özgüdür ve Kanada’nın güneyinden Alabama ve Mississippi’ye kadar Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusuna kadar dağılım göstermektedir. Bu güveler genelde yazın ortasında ortaya çıkarlar ve ılıman yaprak döken ormanlarda ve kentsel peyzajlarda bulunabilirler. Neredeyse tüm Akçaağaçlarda arasında dağılmış haldedirler (kırmızı akçaağaçlar, şeker akçaağaçlar, gümüş akçaağaçlar ve kutu mürver akçaağaçlar). Ayrıca meşe ağaçlarında da bulunabildikleri görülmüştür.

Yetişkin pembe akçaağaç güvelerinin ağızları sadece larva halinde iken bulunmaktadır. Yetişkin güve formlarına ulaştıklarında ağızlarını kaybederler ve hayatlarına bu şekilde devam ederler. Ek olarak Pembe akçaağaç güvelerinin işitsel reseptörleri olmadığı için duyamazlar ve çevreleriyle etkileşime yardımcı olmak için tüm vücutlarını kullanabilmektedirler. Örnek olarak antenlerini, kıllarını ve bacaklarını verebiliriz.
Son olarak, pembe akçaağaç güveleri nesli tükenmekte olan yani tehdit altında olan bir tür değildir ancak hayatlarını devam ettirebilmeleri için belirli ağaç türlerine bağlıdırlar. Bu yüzden habitat kaybı onlar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun nedeni sadece yaşamlarını sürdürdükleri yuvaları değil üreme ve beslenme alanlarının da ortadan kaldırılmasıdır.
Referanslar:
- Oten, K. L., Jetton, R. M., & Coyle, D. R. (2023). Ecology, Impacts, and Management of Common Late-season Defoliators of Southern Hardwoods. Journal of Integrated Pest Management, 14(1), 4.
- Droz, AT (1985). Insects of the eastern forests.
- Frank, S. D., Klingeman III, W. E., White, S. A., & Fulcher, A. (2013). Biology, injury, and management of maple tree pests in nurseries and urban landscapes. Journal of Integrated Pest Management, 4(1), B1-B14.
Kapak görsel: David Beadle / Flickr