2017’de Yeni Bir Sinekkuşu Keşfedildi ama Keşfedildiği Andan İtibaren Yaşam Alanları Tehlike Altında

Ekvatorda yaşam alanı risk altında olan Mavi gerdanlı dağyıldızı tespit edildi.
Kuş bilimci Francisco Sornoza, Nisan 2017’de Ekvador’da yer alan Cerro de Arcos’u ziyaret ettiğinde ilginç kuş türleriyle karşılaşacağını düşünüyordu fakat yeni bir tür keşfedeciğini hiç tahmin etmemişti. El Oro eyalet yönetimi, bölgedeki ekoturizmi çekme potansiyeli değerlendirmesine yardımcı olmak için Quito’dan And Dağları bölgesine 15 saatlik bir yolculuk yaptı. Üç saat kadar yürüyüş yaptıktan sonra Sornoza ve arkadaşları yüksek ve düz bir kayalık alanda dinlenmek için durdular. Onlar sohbet ederken mavi gerdanlı dağyıldızı hızla görüş mesafesine girdi ve hemen yakınlarda bir ağaca kondu.
Sornoza bunun bir sinekkuşu olduğunu fark etti ve ilk bakışta dağyıldızına (soğuk, yüksek rakımlı ortamlara adapte olmuş, kuzey ve güneydeki bölgelerde yaşayan sinekkuşu grubu) benzetti. Ama bir şeylerin yanlış olduğunu söylüyordu. ”Neden” diye sordu kendi kendine, ”burada dağyıldızı var mı?” Belgelenmiş türler elbette vardı ama bulundukları alandan çok daha uzak bir noktadaydı. Ayrıca bu kuşun kafası zümrüt yeşili ile parıldayan mavi renkten oluşuyordu. Tanıdığı hiçbir türde böyle bir renk karışımına denk gelmemişti. Kuşu bir saat kadar izledi ve iki düşük kaliteli fotoğraf çekmeyi başardı. Sonra bu fotoğrafları Ekvatorlu bir kuş gözlemcilerinden oluşan Whatsapp grubuna gönderdi ve Quito’ya döndü.
Kuş gözlemciliği grubundaki arkadaşları onun yeni bir dağyıldızı olmasına imkan vermedi. Ayrıca son yıllarda ”keşfedilen” çoğu kuş türü, kuş gözlemcileri ve kuş bilimcileri için tamamen yeni tür değil. Yeni olarak düşünülen kuş türleri, genellikle ispatlanmak için DNA incelemeleri kullanılmaktadır. Yani bir kuş türü inceleme sonucunda farklı iki tür olarak sınıflandırılabilir. Sornoza, ”Yeni bir tür bulma konusunda aşırı iyimser olmak istemedim.” diyor. Ancak bunu kesin olarak bilmek zorundaydı. Örnek toplamak ve daha iyi fotoğraflar çekmek için meslektaşları ile geri döndükten sonra kendisini biraz daha umutlanmış hissediyordu. Dağyıldızları konusunda uzman olan Elisa Bonaccorso, grubun elde ettiği örnekleri analiz etti ve Sornoza’nın tahminlerinin doğrulanmasında yardımcı oldu. 2018 Eylül ayında ekip, keşfedilen bu yeni kuş türünü adlandırdı ve ilan etti. Türün adı artık Mavi gerdanlı dağyıldızı’ydı.

Kaynak: Audubon
Bonaccorso, “Kuşlar genetik olarak diğer dağyıldızlarına benziyor, ancak tüyleri o kadar farklı ki neredeyse aynı tür olarak tanımlanacaklardı.” Bonaccorso, bu varyasyonların diğer dağyıldızlarından nispeten daha yakın bir tarihte -belki 200.000 yıl önce- ayrıldığını öne sürüyordu.
Keşif oldukça heyecan vericiydi, ancak kuşbilimciler endişeliydi. Bonaccorso, “Kuşun ekolojisi hakkında ne kadar çok şey bilirsek, o kadar korkarız” diyordu. Ekip, özellikle mağaralarda yuva yapan, páramo olarak bilinen çalılık otlaklardan oluşan benzersiz bir yüksek rakım ortamında yaşadığını düşünüyordu. Ne kadar az kuş gördüklerine ve yaşam alanlarındaki duruma dayanarak, dünyada bunlardan yalnızca yaklaşık 250 birey olduğunu tahmin ediyorlar.
Başka bir deyişle, tür keşfedilir keşfedilmez tehlike altındaydı ve yaşam alanları yok oluyordu. Yerel arazi sahipleri, sığır otlatmak ve tarlalarını temizlemek için rutin olarak ateş yakarak hem dağyıldızının yuvalarını hem de nesli tükenmekte olan dikenli bir portakal çiçeği olan Chuquiraga jussieui dahil olmak üzere nektar kaynaklarını yok ediyorlar. Ek olarak, çevreciler, habitatların bir kısmının kurumsal madencilik için kullanılabileceğini düşünüyorlar.

Kaynak: Audubon
Ekvadorlu bir sivil toplum çevre kuruluşu olan Fundación de Conservación Jocotoco vakfının koruma direktörü olan Michaël Moens, kuşu duyduğunda harekete geçmesi gerektiğini biliyordu. Vakıf, Rainforest Trust ve American Bird Conservancy ile birlikte, 2020’de 110 dönümlük arazi satın almak için hızla 500.000 dolar topladı ve bu araziyi satın aldı. Bu alanın 1.235 dönüme çıkmasını umuyorlar. Moens, türün sınırlı yaşam alanı göz önüne alındığında, bu alanının küçük olmasına rağmen, mevcut yuvalanma ve beslenme alanlarının korunmasına yardımcı olacağını açıklıyor.
Vakıf ayrıca ekosistemde gençleşme döngüsü oluşturmayı amaçlıyor. Çünkü Mavi gerdanlı dağyıldızı hem bu bölgede yaşarken hem de çiçeklerin tozlaşmasına yardımcı olduğu için bu yararı arttıracak bazı çalışmalar yapılıyor. Örneğin 2500 yeni bitki bu alana dikildi ve yaklaşık 3000 tane daha dikilecek.
Ancak Sornoza, yeni tür keşfinin ilgiyi bu bölgeye çekmesine neden olsa da hala riskin tam olarak ortadan kaldırmadığını söylüyor. Mavi gerdanlı dağyıldızının yaşam alanı, insanlar tarafından kullanılan alanlarda kalıyor ve bu durum kuşun kendi yaşam alanlarına hakimiyetini zorlaştırıyor bir de yangınların olması sebebiyle tahribat daha da büyüyor. Ancak, Sornoza ”Hepimiz yapılması gerekeni yaparsak mavi gerdanlı dağyıldızının kurtarılabileceği konusunda daha iyimserim ancak asıl işin yerel halkla yapılması gerekiyor.” diyor.
Bu arada, Bonaccorso ve meslektaşları da Ekvador páramo’sunun diğer bölgelerinde yuva bulmaya çalışıyorlar. Bonaccorso, “Dağyıldızları yuvalanma alanlarına geri dönüyor, bu yüzden yuvalanma alanlarını korursak, kuşları koruyabiliriz” diyor. Her hafta bir çift ornitolog, yeni yaşam alanları aramak için bölgeye giriyor.
Kaynaklar:
https://www.audubon.org/magazine/spring-2021/a-new-hummingbird-was-discovered-2017-now-theres