Adli Entomoloji Nedir?

Adli entomoloji, adli vakalara konu olan insan veya hayvan cesetlerini böceklerden eşde edilen bulgular neticesinde inceyen bilim dalıdır.
Adli Entomolojinin Tarihi
Böceklerin adli bir olayda kullanıldığına dair ilk kayıtlı belge 13.yüzyıla dayanmaktadır. 1235 yılında Çinli ölüm araştırmacısı Sung Tzu, bir Çin köyünde kesici bir alet kullanılarak boğazı kesilen bir kişinin katilini araştırmış ancak bir sonuca ulaşamamıştır. Yetkililer tarafından yapılan incelemeler sonucunda bu kesici aletin orak olduğu belirlenmiştir. Köylülerin orakları toplatılarak yerde bir müddet bekletildi. Yerdeki oraklardan bir tnaesi üzerine bol miktarda böceğin üşüşmesi, gözle görülemeyen kan lekelerinin varlığını ortaya koymuştu. Ardından orağın sahibi tutuklanarak olay çözülmüş oldu.

Modern Adli Entomolojiye Giriş
Adli entomolojinin modern halini alması 18.yüzyıl Fransa’sında gerçekleşti. 18.yüzyılda Yovanovich ve Megnin’in cesetlerdeki böceklerden elde edilen çıkarımların kullanılabileceği sonucuna varıldıktan sonra adli entomoloji bilimi kuruldu.
Eklembacaklılar ve Ölüm Sonrası Değişikliklerle İlişkileri
Ölüm meydana gelir gelmez hücreler ölmeye başlar ve enzimler, otoliz adı verilen bir süreçte hücreleri içten dışa doğru sindirmeye başlar. Vücut çürümeye başlar. Gastrointestinal sistemde bulunan bakteriler, hidrojen sülfür, karbon dioksit, metan, amonyak, kükürt dioksit ve hidrojen gibi sıvılar ve gazlar üreten yumuşak dokuyu yok etmeye başlar. Çürüyen vücuttan kaçan apeneumon adı verilen uçucu moleküller böcekleri çeker. Araştırmacılar, vücudun farklı ayrışma aşamalarında açığa çıkan uçucu kimyasalları izole edebiliyorlar. Her aşamada salınan uçucu moleküller böcek davranışını değiştirebilmektedır. 1950’de, çürüyen kükürt bazlı bileşiklerin başlangıçta sinekleri çürüyen karkasa çekmekten sorumlu olduğu, ancak sineklerin yumurtlamasının leş üzerinde bulunan amonyum açısından zengin bileşikler tarafından indüklendiği bulundu.
Smith’e (1986) göre, çürüyen leş üzerinde dört böcek kategorisi bulunabilir:
i) Leşle beslenen nekrofaj türler;
ii) Nekrofaj türlerle beslenen yırtıcı hayvanlar ve parazitler: Bu grup, önce vücutta beslenen ve sonraki aşamalarda yırtıcı hale gelen şizofaj türleri de içerir;
iii) Karıncalar, yaban arıları ve bazı böcekler gibi leş ve diğer eklembacaklılarla beslenen omnivor türler;
iv) Cesedi çevrelerinin bir uzantısı olarak kullanan yay kuyrukları ve örümcekler gibi diğer türler. Adli entomoloji açısından ilk iki grup daha önemli görülmüştür. Esas olarak Diptera (sinekler) ve Coleoptera (böcekler) takımındandırlar. Eklembacaklıların leşi kolonize ettiği ardışık dalgalar leşin ayrışma durumuna bağlıdır.
Adli araştırmalarda en çok yer alan böcekler Diptera’dır. Bu baskın türler, Calliphoridae (üfleme sinekleri), Sacrophagidae (et sinekleri) ve Muscidae (ev sinekleri)’dir. Calliphoridae (üfleme sinekleri), Sacrophagidae (et sinekleri) ölümden birkaç dakika sonra gelebilir. Muscidae (karasinekler), vücut ayrışmasının şişkinlik aşamalarına ulaşana kadar kolonizasyonu geciktirir. Calliphoridae yetişkinleri, genellikle mavi, yeşil veya siyah göğüs ve karın bölgesi metalik renkli ve genellikle parlaktır. Sarcophagidae, göğüste siyah ve gri uzunlamasına çizgili ve karın üzerinde ekose desenli orta boy sineklerdir. Yetişkin Muscidae 8-12 mm uzunluğundadır. Göğüsleri gri, arkalarında dört uzunlamasına koyu çizgi var. Tüm vücut kıl benzeri çıkıntılarla kaplıdır. Normal yumurtlama veya yumurtlama alanları, doğal vücut açıklıkları ve yaralardır. Yumurtadan çıktıklarında kurtçuk adı verilen bir larva üretirler. Beslemek için ön ucunda bir çift ağız kancası olan küçük, mandal şeklindeki organizmalardır. Kurtçuklar, üç aşamadan veya evrelerden geçerek hızla büyür ve tam boyuta ulaşır. Tam boyuta ulaşıldığında beslenme durur ve daha kuru alanlara göç ederler ve pupa oluşumuna başlarlar. Bu aşamada, kurtçuğun dış derisi sertleşir ve sonunda bir sinek olarak ortaya çıkan koruyucu bir kılıf oluşturur.

Kaynak: Paul venter
K.Tullies ve M.L Goff tarafından tropik yağmur ortamnında bulunan bir leş üzerinde yapılan çalışmaya göre, cesedin ilk andan çürüme aşamasına kadar kadar 5 ana evre geçirdiği ortaya koyulmuştur.
Taze Aşama (1-2 Gün)
Ölüm anından itibaret başayan ve cesette şişkinliğin gözlenmesiyle sona eren aşamadır. Bu aşamada her ne kadar otoliz gerçekleşse de, büyük morfolojik değişiklikler meydana gelmez. 24 saat soonra entomolojik verilerle ölüm zamanının tahmini, yumuşak doku muayenesine dayalı olarak yapılan tahminden daha doğrudur. Böcekler ölümün ilk 10 dakikasında karkasta görülebilir ancak yumurtlama görülmez. Morfolojik değişiklikler bu aşama çok belirgin olmasa da hücresel bozulmalar meydana gelir. Morfolojik değişiklikler ve kokular insanlar tarafından çok bariz belirgin olmasa da hücre yıkımından dolayı salgılanan kimyasallar bu erken aşamada bile böcekleri kendine çekmektedir.
Şişkinlik evresi (2-7 Gün)
Bu evrede çürüme başlamaktadır. Anaerobik bakterilerin metabolik faaliyetleri sonucu oluşan gazlar, karnın şişmesine ve daha sonraki dönemde karkasın balon görünümü almasına neden olur. Çürüme süreçleriyle başlayan eklembacaklı faaliyetleri, cesedin iç sıcaklığının yükselmesine neden olur. En fazla sayıda yetşikin Diptera bu aşamada görülmektedir. Dördüncü gün, birinci ve ikinci evrelerde veya larva evresinde diptera mevcuttu. 2.günün başında, cesette birkaç yırtıcı sinek larvası ele geçirildi.
Çürüme aşaması (5-13 Gün)
Karın duvarına girilir, bu da şişkin cesedin şişkinlik aşamasının sone ermesi anlamına gelir. İç sıcaklık ortam sıcaklığının 14 derece üzerine çıkar ve ardından çürüme aşamasının sona erdiğini gösteren bir düşüş yaşanır. Çürüme kokusu, artan sıcaklıkla arttığı gibi düşen sıcaklıkla da azalmaktadır. 10.güne gelindiğinde cesedin ağırlığında sürekli bir azalma görülür. Karkas biyokütlesinin dipteran larva biyokütlesine dönüşümü vardır. Larvalar daha sonra pupa olmak için cesetten ayrılır.
Çürüme sonrası aşama (10-23 Gün)
Çürüme sonrası aşama, Diptera larvalarının çoğu, kemik, kıkırdak, saç, küçük doku parçaları ve çürümenin yan ürünleri olarak bilinen büyük miktarda ıslak, viskoz materyal bırakarak karkası terk ettiğinde başlar. Bu aşama eklembacaklıların aktivitesinin ana bölgesidir.
Kalan evre (18-90+ Günler)
Bu aşama, az kıkırdak kalmış ve kurumuş kemiklerle karakterizedir. Çürüme sonrası aşamadan kalıntı aşamasına geçiş, azalan yetişkin ve larva Diptera popülasyonları ile kademeli olarak gerçekleşir.
Suç Mahallini Belirlemek İçin Böceklerin Kullanılması
Farklı habitatlarda ve ortamlarda çürüyen cesetle ilgili böcek türlerinde bazı farklılıklar vardır. Bir ceset üzerinde bulunan bir tür habitatla ilişkili türlerin, ceset ölümden sonra nakledilen türlerden farklı olduğu tespit edildiğinden, dikkatli bir inceleme sonucunda tür çeşitliliği ortaya çıkarabilir.
Tür tanımlaması için DNA analizi
Doğru türün belirlenmesi, larvaların yaşını tahmin etmek için önemli bir adımdır. Morfolojik karşılaştırma genellikle özel uzmanlık gerektiren ve genellikle zaman alan türlerin tanımlanması için kullanılır. Bu zorluğun üstesinden gelebilmek için larva genomlarının uygun bölgelerinin polimerize zincir reaksiyonu amplifikasyonu ve referans verilerle karşılaştırılması ile tür tanımlaması yapılabilir.
Kaynaklar:
https://www.mevzuatdergisi.com/2003/08a/03.htm
https://www.sfu.ca/~ganderso/forensicentomology.htm
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3296382/
http://www.forensic-entomology.com/scene-information/
https://www.sciencefriday.com/educational-resources/forensic-entomology-body-farm/