Öküz Başlı Antilop (Connochaetes taurinus)

Connochaetes taurinus, öküz başlı antilop ya da mavi antilop olarak adlandırılmaktadır. Kenya’dan doğu Namibya’ya kadar, doğu ve güney Afrika’da yaygındır. Güney bölgelerinde, Güney Afrika’daki Orange nehrine kadar görülebilmektedir.
Öküz başlı antilop, yoğun çalılıklardan açık ormanlıklardaki taşkın yataklarına kadar çok çeşitli habitatlarda bulunabilir, ancak sıklıkla hızlı büyüyen otlara sahip alanlarda, orta düzeyde toprak nem seviyelerine sahip akasya savanlarında ve ovalarında görülmektedir.

Kaynak: Allan Hopkins
Antiloplar, geniş omuzlu, inek boynuzlu ve geniş ağızlı Afrika sığırlarıdır. Boynuzlar uçsuzdur, parantez şeklindedir ve erkek bireylerin boynuzları dişi bireylerin boynuzlarına göre daha kalın yapıdadır. Ağırlık olarak 118 kg ile 270 kg arasındadır. Yetişkin erkekler genellikle dişilerden daha koyu renklidir. Öküz başlı antiloplar, omuzlarında ve sırt kısmında koyu dikey çizgilere sahiptir. Öküz başlı antilopların bir yelesi ve bu yelede genellikle beyaz ila ten rengine sahip sakalı vardır.

Kaynak: David Bygott
Çiftleşme mevsimi 3 hafta sürmektedir. Çiftleşme mevsimi uygun iklim koşullarına denk gelir ve bu da yüksek gebe kalma oranı sağlamaktadır. En uygun üreme koşulları, antilopların yağmur mevsiminden hemen sonra ortaya çıkan yemyeşil sağlıklı otlarla beslebildiği dönemlerdir. Öküz başlı antiloplar 16 aylıkken üreyebilme yetisine sahip olsalar da, ilk üreme yaşı ortalama olarak 28 aydır. Kızgınlık dönemi genel olarak böğüren erkeklerin ortaya çıkmasıyla anlaşılmaktadır. Artan testosteron üretimi sprerm üretimini uyarır ve vu da erkek bireyler arasında artan böğürmeker ve kavgalar ile sonuçlanmaktadır. Çevrede cinsel olgunluğa erişmiş ve kızgınlık döneminde bulunan dişiler varken erkekler uyumaz ve yemek yemezler. Bu dönemlerde erkeklerin en büyük amacı mümkün olduğunda çok sayıda dişiyle çiftleşmektedir. Yetişkin dişiler, bekar ve bölgedeki erkeklerle yakınlaştığında, uğultu ve haykırış yoluyla onların böğürmelerine karşılık vermektedir. Erkek birey bir dişi ile çiftleşme konusunda anlaştığında, sürü hareketsiz kaldığı sürece onlarca kez çiftleşme meydana gelir. Dişi bireylerin doğurma dönemi genellikle sürülerin verimli topraklara göçü sırasında gerçekleşmektedir. Bu durum azalan avcı sayısından dolayı avlanma riskini azaltmaktadır.
Kaynak: Travel4Pictures
Öküz başlı antiloplar, yağmur mevsimi takip eden 3 haftalık bir dönemde yılda bir kez ürer. Ortalama 8 ay süren gebelikten sonra tek bir buzağı dünyaya gelir. Yeni doğan buzağıların ortalama doğum ağırlığı yaklaşık 19 kg’dır. Doğumdan yaklaşık 6 dakika sonra buzağılar kendi başlarına ayakta durabilir ve emzirilmeye başlanabilir. Buzağın ayakta kendi başına durabilmesi için baskı uygulanması ve desteklenmesi oldukça önemlidir bundan dolayı sürecin başarıya ulaşması için anne buzağının yanında kalmalıdır. Annenin buzağı tanıması başlangıçta yalnızca koku ile sağlanır. Yaklaşık 8 aylıkken gençler annelerinden ayrılır ve akran grupları oluşturur. Dişiler 16 aylıkken cinsel olarak olgunlaşır. Erkek bireyler ise 24 aylıkken cinsel olarak olgunlaşır.
Genç buzağılar hayatlarının ilk birkaç ayında annelerine çok yakın kalırlar. Sürüdeki doğumların eşzamanlılığı, tıpkı buzağıların annelerini takip etme konusunda doğuştan gelen davranışları gibi, avlanmayı sınırlar. Anneler gençleri yırtıcılardan korur ve erkekler sürünün korunmasına yardımcı olur. Anne ile buzağı arasındaki birbirini tanıma tam olarak gerçekleştiğinde, anneler ve buzağıları, büyük sürü hareketleri sırasında ayrılsalar bile koku yoluyla birbirlerini tanımaya devam ederler.

Kaynak: Svitlana Tkach
Öküz başlı antiloplar ortalama olarak doğada 20 yıl, esaret altında ise 21 yıl kadar yaşayabilmektedir. Esir altında bilinen en uzun yaşam süresi 24.3 yıldır.
Antiloplar, otlak hayvanıdır ve hem gündüz hem de mehtaplı gecelerde yemek yerler. Birincil yiyecekleri, savanlarda ve ovalarda bulunan hızla büyüyen otlardan oluşur. Otlar seyrek olduğunda, çalıların ve ağaçların yapraklarını yiyebilirler. Yiyecek bolluğunun azaldığı dönemlerde, birkaç bin antiloptan oluşan göçmen sürüleri yiyecek bulmak için yüzlerce kilometre yol kat ederler.
Antilopları avlayan yırtıcı türlerin başında aslanlar, çitalar, benekli sırtlanlar ve Afrika yaban köpekleri gelmektedir. Daha büyük sürülerdeki bireyler, daha küçük sürülerdekilere göre daha sık avlanma kurbanı olurlar. Büyük sürülerdeki bireyler daha az tetikte olma eğiliminde olduklarından dolayı, bunun sürü büyüklüğünün yan etkisi olduğu düşünülmektedir. Potansiyel bir yırtıcı hayvan belirlendiğinde, antiloplar bir araya toplanır ve yüksek sesle alarm çağrıları oluştururlar. Avcıları uzaklaştırmak için genellikle avcıları izler veya takip ederler. Antilop anneleri, buzağılarını sırtlanlara veya çitalara karşı başarılı bir şekilde savunabilmektedir.
Bilinen Yırtıcılar
- Aslanlar, (Panthera leo)
- Çitalar, (Acinonyx jubatus)
- Benekli sırtlanlar, (Crocuta crocuta)
- Afrika yaban köpekleri, (Lycaon pictus)

Kaynak: Joachim S. Müller
Öküz başlı antilop sürüleri, genellikle safari gezileri sırasında gezginler tarafından en çok merak edilen türler arasında yer almaktadır. Bu da ülkeye ekonomik olarak katkı sağlamaktadır.
Öküz başlı antiloplar, IUCN’nin Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi’nde asgari endişe verici tür olarak sınıflandırılır. Yaygın ve bol miktarda bulunurlar ve büyük nüfuslarının önemli bir kısmı korunan alanlarda yaşamaktadır. Uzun vadeli kalıcılıklarına yönelik potansiyel tehditler arasında medeniyetin ve tarımın yayılması, su kaynaklarının azaltılması, kaçak avlanma ve sığırlar tarafından yerel antilop popülasyonlarına bulaşabilecek hastalıklar yer almaktadır.
Kaynaklar:
https://animaldiversity.org/accounts/Connochaetes_taurinus/
https://www.iucnredlist.org/species/5229/163322525