Türkiye’deki En Büyük Geyik Türü: Kızıl geyik (Cervus elaphus)
Türkiye’de Geyikgiller (Cervidae) ailesinden üç birey görülebilmektedir. Bunlar Kızıl geyik (Cervus elaphus), karaca (Capreolus capreolus) ve alageyik (Dama dama) türleridir. Ülkemizde görülen en büyük geyik türü olan kızıl geyikler geçtiğimiz yüzyıllarda ülkemizin bulunduğu coğrafyada çok sayıda bulunsa da günümüzde bunu söylemek mümkün değildir.
Fiziksel Özellikler ve Tanım
Oldukça iri cüsseli olan kızıl geyik erkekleri 1 ila 1,5 metre uzunluğunda dallı boynuzlara sahiptir. Yalnızca erkek bireylerde bulunan bu devasa boynuzlar grimsi-mor renkte olan bir kadife zarla kaplı olup büyüme dönemlerinde son derece hassas yapıdadırlar. Geyikteki testosteron seviyesindeki artışla kadife zardaki kan akışı durmaya başlar bu da boynuzun kurumasına neden olmaktadır. Kuruduktan sonra sarkmaya başlayan kadife zarı, ağaç gövde ve dallarına sürterek çıkartmaya çalışan kızıl geyiklerde boynuzlar aynı zamanda bir güç ve gösteriş, simgesidir.
Cinsiyetler arasında cinsel dimorfizm görülmekte ve erkek bireyler dişi bireylerden daha ağır olma eğilimindedir. Erkek bireylerin ortalama ağırlığı 150 ila 300 kg arasında değişirken dişi bireylerin ortalama ağırlığı 70 ila 120 kg arasında değişmektedir.
Tür Biyocoğrafyası ve Popülasyon Bilgisi
Kızıl geyikler bir zamanlar Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika dahil Kuzey Yarımküre’nin büyük bölümünde bulunuyor olsa da avlanma baskısı ve habitat kaybı gibi nedenlerden dolayı günümüzde yalnızca Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika kıtasında dağılım göstermektedir. Avrupa ve Kuzey Amerika’da oldukça yaygın olarak görülebilseler de Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinde düşük popülasyonlarda bulunmaktadır. Tarih içerisinde bulundukları coğrafyalar olan Lübnan, Suriye, İsrail ve Ürdün bölgelerinde nesilleri tükenmiştir.
Türkiye coğrafyasında yaygın olarak Karadeniz, Trakya, İç Anadolu’nun kuzey kesiminde görülebilen Kızıl geyikler, zaman zaman diğer coğrafyalarda da görülebilmektedir. Bilinçsiz ve aşırı avlanma sonucunda Türkiye’de popülasyonlarında büyük bir düşüş yaşanmıştır.
Yaşam Alanları
Kızıl geyikler deniz seviyesinden 3000 metrelik yüksekliklere kadar görülebilirler; açık ve çalılık alanlarda, çayır ve kısa otların bulunduğu düz arazilerde, ağaçların nispeten seyrek bulunduğu ormanlarda, çam, ladin, köknar gibi ağaçların bulunduğu ibreli ormanlarda ve yerleşim yerlerinden uzak alanlarda yaşamayı tercih ederler.
Takson Bilgisi ve Sınıflandırma
Dünya üzerinde 6.495 memeli türü bulunurken ülkemizde bu sayı 170’tir. Dünyaya kıyasla ülkemizde az tür olduğu yadsınamaz bir gerçek olsa da içerisinde bulunduğumuz Palearktik bölgedeki 1162 türe nazaran hatırı sayılır memeli türüne sahip olduğumuz söylenebilir. Keza memeliler tüm Avrupa’da yalnızca 200 türle temsil edilmektedir.
Türkiye’de geyikgiller ailesi üç türle temsil edilmektedir. Bu türler en büyüğü kızıl geyik (Cervus elaphus) karaca (Capreolus capreolus) ve alageyik (Dama dama) türleridir.
Alem | Hayvanlar Alemi (Animalia) |
Şube | Kordalılar (Chordata) |
Sınıf | Memeliler (Mammalia) |
Takım | Çift Toynaklılar (Artiodactyla) |
Aile | Geyikler (Cervidae) |
Cins | Cervus |
Tür | Cervus elaphus (Linnaeus, 1758) |
Tür Etimolojisi
Kış ve yaz aylarındaki kürk rengi her ne kadar bir miktar farklılık gösterse de genel kızıl görünümünden dolayı kızıl geyik olarak adlandırılmaktadır. Türkiye coğrafyasında geyik dendiğinde ilk akla gelen tür olan Cervus elaphus, İngilizce’de de yine aynı anlama gelen ”Red deer” olarak adlandırılmıştır. Red kızıl anlamına gelirken deer geyik anlamına gelmektedir.
Davranış Özellikleri
Kızıl geyikler genel olarak sabah ve akşam alaca karanlığında sürüler halinde dolaşan memelilerdir.
Kızıl geyikler eğimli arazide gezmek yerine daha çok düzlük alanları tercih ederler. Bu davranışın temelinde eğimli arazilerde avcılardan gizlenmenin zorluğu ve bir tehdit algıladığında hızla kaçmaya engel teşkil etmesi yatmaktadır.
Barınma ve beslenme bakımından fakir kaynaklara sahip aşırı sıcak ve soğuk alanları tercih etmeyen kızıl geyikler kızıl geyikler, kış aylarında içerisindeki bitkilerle beslenmek ve tehlikelerden korunmak için, yaz aylarında ise güneşten korunmak için orman içlerini tercih ederler.
Beslenme Alışkanlıkları
Beslenme çeşitliliği mevsimlere ve yaşam alanlarına göre değişiklilik gösteren kızıl geyikler genel olarak yaprak döken ağaç dallarını, taze sürgünleri, çalıları, iğne yapraklı ağaçların yapraklarını, bitki ve tohumları, ağaç kabuklarını ve meyvelerini besin olarak tüketirler.
İnsanlarla Etkileşimi
Kış aylarında besin bulmakta zorlanan ve bundan dolayı ağaç kabuklarını soydukları için Avrupa’da tarım ve orman zararlısı oldukları düşünülen kızıl geyikler aynı zamanda en önemli av hayvanlarından biri olarak görülmektedir. Almanya’da her yıl on binlerce birey insanlar tarafından avlanmaktadır.
Ekosistemdeki Rolü
Yoğun olarak bitkilerle beslenen her canlı gibi bitki türlerinin dağılımında etkili olan kızıl geyikler aynı zamanda bozayı ve büyük yırtıcıların da besin kaynağı olma özelliği taşımaktadır.
Yaşam Süresi
Kızıl geyiklerin avlanması ömür ortalamasında büyük bir etkiye sahiptir. Her ne kadar 20 yıldan uzun yaşayabilseler de genel olarak 15 ila 16 yaşlarından sonrasını göremezler. Esaret altında tutulan kızıl geyiklerin kendi doğal yaşam alanlarında yaşayan kızıl geyiklerden daha uzun yaşamaktadır.
Koruma Statüsü
Kızıl geyikler dünya çapında asgari endişe altındaki türler kategorisinde listelense de ülkemizde az sayıda bulunduğundan dolayı yakın bir zamanda neslinin tehlike altına girme ihtimali bulunmaktadır.
Tartışma
Türkiye gibi küçük popülasyonların bulunduğu ülkelerde kızıl geyiklerin avlanmanın yapılması türün varlığını devam ettirebilmesi açısından tehlike arz ettiğinden dolayı kesinlikle avlanılmasına izin verilmemesi gerekmektedir.
Yapılan çalışmalar incelendiğinde kızıl geyiklerin Türkiye’deki dağılımı ve popülasyon bilgisi üzerine yeterli çalışmanın bulunmadığı, türün devamlılığı açısından bu çalışmaların yapılması ve desteklenmesi gerekmektedir.
Kaynaklar:
Halil, S. Ü. E. L., and Murat Ercan. “Akdağ (Afyon) yöresinde kızıl geyik (Cervus elaphus L.)’in habitat tercihleri.” Bilge International Journal of Science and Technology Research 3.2 (2019): 201-212.
Senseman, R. 2002. “Cervus elaphus” (On-line), Animal Diversity Web. Accessed October 29, 2023 at https://animaldiversity.org/accounts/Cervus_elaphus/
Ulutürk, Servet, and Gökhan Yürümez. “Ankara-Beypazarı Sekli ve Hırkatepe köylerinde kızıl geyikler (Cervus elaphus, Linneaeus 1758) üzerine gözlemler.” Bartın Orman Fakültesi Dergisi 21.1 (2019): 221-226.
Gebert, Claudia, and Hélène Verheyden‐Tixier. “Variations of diet composition of red deer (Cervus elaphus L.) in Europe.” Mammal Review 31.3‐4 (2001): 189-201.
Müller, D.W.H., Gaillard, JM., Bingaman Lackey, L. et al. Comparing life expectancy of three deer species between captive and wild populations. Eur J Wildl Res 56, 205–208 (2010). https://doi.org/10.1007/s10344-009-0342-8
Lovari, S., Lorenzini, R., Masseti, M., Pereladova, O., Carden, R.F., Brook, S.M. & Mattioli, S. 2018. Cervus elaphus (errata version published in 2019). The IUCN Red List of Threatened Species 2018: e.T55997072A142404453. https://dx.doi.org/10.2305/IUCN.UK.2018-2.RLTS.T55997072A142404453.en. Accessed on 13 January 2024.
Burgin, C. J., Colella, J. P., Kahn, P. L., & Upham, N. S. (2018). How many species of mammals are there?. Journal of Mammalogy, 99(1), 1-14.
Layzeesod, Red Deer Stag (Cervus elaphus), Taken on September 22, 2017